FİKRİ MÜZAKERENİN TEMEL PRENSİBİ…

Hack Forum

Administrator
Yönetici
Katılım
29 Ağu 2021
Mesajlar
624,693
Tepki
8
Puan
38
Zihin, fikir fabrikasıdır ama çalıştırmak gerek. Ruh, inancın membaıdır ama hissettirmek gerek. Zihin, düşün alemidir, oradan düşünce yağar. Kalp, duygu deryasıdır, duygular oradan doğar. Zihne zincir vurulamaz, düşünce tutsak kılınamaz, bir kuş gibi pervaz eder beyin göklerinde ve aynı anda milyonlarca beyinde kanat çırpar fikir. Bu yüzden fikirleri zihinlerde boğamayız, fikir sahibini susturamayız, zaten böyle de yapmamalıyız. Bir fikre şiddetle mukabelede bulunmak, bunu yapanın acizliğine ve zavallılığına delalettir. Elbette ortaya atılan bir fikir tenkit edilebilir ve bu tabiidir. Fakat bir fikri savunuyorsanız ve fikrinize karşı fikir geliştirene ya da fikrinizi eleştirene şiddetle mukabelede bulunuyorsanız, bu durum fikrinizin ne kadar yalan, boş, absürt, gerçeklikten uzak olduğunu gösterir. Aynı zamanda fikrinize olan güvensizliğinde bir sonucudur bu. Çünkü fikrinize güveniyorsanız asla şiddete ve hakarete yönelmezsiniz. Aksi bir tavır fikrinizi savunamayacak kadar aciz olmanızın ve savunulamayacak kadar zayıf bir fikrin sahibi olunduğunun işaretidir. Bir fikir ortaya koymuşsan, bir inanca sahipsen ya da bağlanmışsan birine körü körüne, sana verilen cevaba da saygı duyacaksın. Cevap doğrudur ya da yanlış, bu seni ilgilendirmez, verilecek cevabın varsa verirsin, yoksa susarsın. Sana nezaketle geliniyorsa, sen de nezaketli olmak zorundasın. Senin verecek bir cevabın varsa verirsin, şiddete, güce, hakarete, korkutma yoluna başvurmazsın. Franz Kafka diyor ya; “ben kafalarımız savaşsın isterdim bayım ama görüyorumki sizin silahınız yokmuş.” Eğer silahın ve kurşunun varsa savaşmaktan korkmazsın ama silahın ve kurşunun yoksa suikaste yeltenirsin ama bu durum seni muzaffer kılmaz. Öldürmek yenmek değildir çünkü. Öldürürken, aynı zamanda kendini de öldüreceğinin fevkinde olmalısın. Çünkü herkesin aynı olduğu bir alem de kimsenin olmayacağını bilmelisin. Bahar, rengarenk çiçeklerle bahardır ve güzeldir, tek çiçekle de bahar olmaz. Taki karşınızdaki fikir, fikirlerinizi hatta inançlarınızı amansızca sorgulasa dahi yine de tahammül göstermeli ve sizde fikrinizle mukabelede bulunmalısınız, şiddete ve tehdide tevessül etmekten hicap duymalısınız, kendinizi küçültecek tavırlara girmemelisiniz. Maalesef bizler, düşünmekten, eleştirmekten, sorgulamaktan hatta konuşmaktan dahi korkan insanlar haline geldik. İşte bu kadar zayıf, aciz, güvensiz bir düzeye geriledik. Kendi kendimizi küçülttük ve küçük insanlar derekesine düştük. Aliya İzzetbegoviç ne isabetli söz etmiş: “”Ben olsam, Müslüman Doğudaki tüm mekteplere “eleştirel düşünme” dersleri koyardım. Batının aksine, Doğu bu acımasız mektepten geçmemiştir ve birçok zaafın kaynağı budur.””
Kaynak :
 
Üst