İslam Neden Mağlup?

Hack Forum

Administrator
Yönetici
Katılım
29 Ağu 2021
Mesajlar
628,978
Tepki
8
Puan
38
Eğer İslam hak ise neden mağlup durumda?

Allah Teâlâ kâinatı yaratırken, zamanı da aynı anda yaratmış ve kâinattaki herşeyi zamana bağlı tutarak, fani olma kanununa bağlamıştır. Herşey ya değişir, ya doğar ve ölür, yada zıt kutuplar şekilde güçlenir ve zayıflar. Zira sadece Allah Teâlâ'nın Zâtı; zamansız, mekansız ve hiçbir şekilde değişmezdir.

Rahmân Suresi 27. Ayet : Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır.

İşte bu sebeple ve imtihan gereği, iman ve küfür, sürekli nöbet değiştirerek güçlenip zayıflama döngüsü içindedir. Eğer böyle olmasaydı, yani her zaman ehli iman galip olsaydı, imtihan mefhumu ortadan kalkacak, yaş ile kuru ayrılamayacaktı.

Secde Suresi 13. Ayet : Eğer dileseydik herkese hidayetini verirdik. Fakat benim, "Andolsun, cehennemi hem cinlerden hem de insanlardan dolduracağım" sözüm gerçekleşecektir.

Adem babamızdan bu yana manevi mevsimler sürekli nöbet değişimi geçirip durmuşlardır. Kur'an-ı Kerim'de anlatılan kıssalarından bu durumu çok net anlamaktayız. Döngü nihayet Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimize geldiğinde ehli iman tam anlamıyla manevi bir kış mevsimi yaşamakta, ehli küfür ise cahiliye karanlığının en güçlendiği dönemde idi.

Allah Teâlâ'nın tayin ettiği külli kader, sonu yazılmış bir film gibidir. İnsanlar ne yaparlarsa yapsınlar, niyetleri ne olursa olsun, sadece külli iradeye hizmet ederler. Nasılki bütün insanlık toplansalar güneşin doğuşunu veya batışını engelleyemezler, nasıl ki tek bir elden çalışsalar ölümü ortadan kaldıramazlar, işte bunun gibi Allah Teâlâ'nın kader planında yazdığı sonuçta, bütün insanlığın bir kum tanesi kadar bile etkisi olamaz. Kader planında gerçekleşecek akibet bellidir, fakat bu akibetin gerçekleşmesini sağlayacak kişiler belli değildir. İşte burada imtihan devreye girer, her insan kendi seçtiği role talip olur ve rolünü sorumluluğunu yüklenir. Manevi kış mevsimi geldiğinde ehli iman ağzıyla kuş tutsa başarıya ulaşamaz, ehli küfür de hiçbir şey yapmasa bile sonuç yinede lehine gerçekleşir. Tam tersi manevi yaz mevsiminde de geçerlidir. Bu mevsimde tüm ehli iman hiç çalışmasalar, tüm ehli küfür olağın üstü gayretle çalışsalar sonuç yine ehli imanın lehine olur. Zaten kalpleri çeviren ve her şeyi yöneten Allah Teâlâ manevi mevsime göre azaba müstehak olan yada sevaba layık olan kişileri hazır bulundurur. İşte tüm bunların özeti olarak bazen dualarınızın başında.

"Yarabbi, işittik ve itaat ettik, Allah muhakkak işinde galiptir. Görünen ne olursa olsun, kim yenerse yensin, kim yenilirse yenilsin, galip olan, hakim olan, yapan ve yaptıran sensin, deriz." Bu Allah Teâlâ'nın kudreti ve azameti karşısındaki acizliğimizin beyanıdır.

Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimizin gelişinden buyana pek çok kere manevi mevsim değişmiş, nihayetinde günümüze gelinmiştir. Şu an dünyada müslümanların mağlup, ehli küfrün ise güçlü olması, İslam'ın mükemmel olmamasından değil veya hak olmamasından değil, geride bıraktığımız ve çok şiddetli geçen manevi kış mevsiminin etkilerini tam anlamıyla atlatamamış olmamızdandır. Fakat hadiseler bize rüzgarın yönünün değiştiğini net bir şekilde göstermektedir. Manevi bahar mevsimi başlamış ve manevi yaz ufukta görünmektedir.

A'râf Suresi 34. Ayet : Her milletin belli bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.

Kamer Suresi 49. Ayet : Haberiniz olsun ki biz her şeyi bir kaderle yaratmışızdır.

Bu yazılanlarda İslam'a hizmet etmiş büyüklerin fikirlerinden esinlenilmiştir. Efendimiz (s.a.v.) den bu yana, İslam'a kıl ağırlığınca hizmet eden ve İslam'ın bu güne taşınmasında emeği bulunanlardan Allah Celle Celâlühu ebeden ebed razı olsun. (Amin)
 
Üst